EKDOSD’dan Yunus Avına İzin İsteyen Bilim Adamına Tepki!

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Kocabaş’ın fazla hamsi tükettikleri gerekçesiyle yunus avının serbest bırakılması yolundaki önerisine Türkiye’nin dört bir yanından tepki yağıyor. Önerisinde av yasağı nedeniyle sayıları giderek artan ve yetişkini günde 70 kilo hamsi yiyen yunusların avlanmasını isteyen Kocabaş’ın büyük küçük demeden kontrolsüzce avlanan balıkçılar yerine yunusları suçlamasına en sert eleştiri Aydın'ın Kuşadası ilçesindeki Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nden geldi. EKODOSD, bu konudaki açıklamasında, “sahilden baktığımda ciddi yunus sürüleri gördüm” diyen Doç. Kocabaş’a, “yunus popülasyonu sahilden bakarak mı belirleniyor” diye sordu.

Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin Türkiye’nin dört bir yanındaki çevre örgütlerinden büyük destek gören açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Basında bir bilim insanı tarafından, denizlerimizin sevimli nadir canlılarından olan yunusların avlanmasına yönelik bir haberini üzüntüyle okuduk.

Doç. Dr. Mehmet Kocabaş tarafından; yunusların ciddi şekilde hamsi tükettiği, bir yunusun 70 ile 100 kg. Arasında balık yediği, sahilden baktığında denizde çok ciddi yunus sürüleri gördüğü, yunusların avlanmamasının populasyonu anormal bir şekilde arttırdığı ve artan yunus miktarının dengelenmesi için de yunus avına izin verilmesi gerektiği önerilmektedir.

Bir bilim insanı tarafından, hamsilerin azalmasının nedeninin yunuslara bağlanması son derece üzüntü vericidir.

Yunusların popülasyonu öyle sahilden bakmayla anlaşılabilir mi? Yunusların hangi balığı ne kadar yiyeceğine doğal denge içinde biz mi karar vereceğiz? Acaba doğru ve sürdürülebilir balıkçılık yapılıyor mu? Denizlerimizi yeterli derece temiz tutuyor muyuz?

Her yıl dip uzatma ağlarıyla ve kasti ölümler nedeniyle ne kadar yunus ölmektedir?

Aslında aşırı ve bilinçsiz avlanma nedeniyle yunuslar besin yetersizliği çekmektedir.

Denizlerimizin bu hassas memelileri, aşırı balık avı yüzünden yeterli besin bulamamakta, balık bulamayan yunuslar kendi yağ dokularından ihtiyaçlarını karşılamakta ve besinsiz kalan yunusların hastalanarak öldükleri yapılan nekropsi sonuçlarından anlaşılmaktadır.

Birçok yunusu da deniz kirliliği, plastik atıklar, trol ağları ve kasti öldürme gibi nedenlerle kaybetmekteyiz.

Diğer deniz memelilerinde olduğu gibi, yunuslarında avlanması yasak olup, 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu ve ülkemizin taraf olduğu Barselona, Bern, CITES gibi uluslararası anlaşmalarla koruma altındadır. Bu durum değişmemelidir.

Yunuslar denizde görüldüklerinde insanları en çok mutlu eden canlıların başında gelmektedir. Yunusları görülmesi deniz ekosisteminin ne kadar sağlıklı olduğunun da bir göstergesidir. Denizler Yunusların yaşam alanıdır. Yunusların avlanması yerine, daha çok onların yaşamlarını tehdit eden aşırı balık avcılığı ve deniz kirliliği gibi sorunlara çözüm üretilmesinin daha doğru olduğunu düşünüyoruz.”