TUBİTAK Açıkladı Kuşadası Körfezindeki Faylar Haritalandı
GÜNDEMİzmir ve Kuşadası'nda 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem sonrası TÜBİTAK MAM Araştırma Gemisi ile Kuşadası Körfezi'nde çalışmalar başlatılmıştı. Sefer araştırma çalışmalarında 2. ayak tamamlandı.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, İzmir Alsancak Limanı'nda TÜBİTAK MAM Araştırma Gemisi ile yapılan Kuşadası Körfezi Deprem Araştırma 2'inci Seferinin ön sonuçlarını açıkladı. Mandal, TÜBİTAK desteğiyle kurulan TÜBİTAK MAM koordinatörlüğünde, İstanbul Teknik Üniversitesi yürütücülüğünde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı(AFAD), Boğaziçi Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı iş birliğiyle "Deprem Platformu" çatısı altında yürütülen projenin detaylarını paylaştı ve "Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi çalışmaları birlikte çalışma ve birlikte başarma yaklaşımı ile yürütülüyor” vurgusu yaptı. İzmir ve civarında ciddi yıkıma ve can kaybına sebep olan 30 Ekim depreminin ardından, TÜBİTAK MAM Araştırma Gemisi'nin Kuşadası Körfezi'nde deprem araştırmalarını sürdürdüğüne işaret eden Mandal, ilk seferin geçen yıl Haziran ayında gerçekleştirildiğini ve 3 hafta sürdüğünü belirti.
“ULUSAL VE ULUSLARARASI SULARDA GERÇEKLEŞTİRİLEN İLK MİLLİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ”
Prof. Dr. Mandal, çok disiplinli çalışmaların bir arada yürütüldüğü hem ulusal hem uluslararası sularda gerçekleştirilen ilk milli bilimsel araştırma projesinin ikinci seferinin tamamlandığını belirtti. Çalışma boyunca bilim insanlarının 24 saat süresince denizin derinliklerinde araştırma yaptıklarını anlatan Mandal, "Gemi ikinci sefer için tekrar hazırlandı ve özel yetenek kazandırıldı. Vinçle karot alma sistemiyle bu anlamda Türkiye'deki ilk araştırma gemisi. Denizin yüzeyinden 2 bin metre derinliğe inip denizin dibinden de 4,5 metreye kadar karot alınabilecek düzeyde bir araştırma ekipmanına ve altyapısına sahip oldu ve 25 Nisan'da da ikinci sefer başladı.” dedi. Mandal, “Geçen yıl bölgedeki 1300 kilometrelik alan taranmıştı. Bunda da 1000 kilometrelik alan tarandı.” hatırlatmasında bulunarak; “Daha hassas, çözünürlüğü yüksek şekilde o bölgenin bir şekilde röntgeni çekildi. İkinci seferin ikinci ayağında belirlenen bölgede 35 farklı noktada deniz yüzeyinden 1000 metre derinliğinde ve deniz tabanından da 3,5 metre aşağıdaki karotlar alındı. Seferimiz tamamlandı." diye konuştu.
"DÜNYADAKİ ARAŞTIRMALARA KATKI SAĞLAYACAK"
Prof. Dr. Mandal, sefer boyunca 35 farklı noktadan karot alındığına dikkati çekerek, asıl amaçlarının bölgedeki deprem risk parametresini belirlemek olduğunu söyledi. Çalışmaların uluslararası düzeyde de büyük önem taşıdığına işaret eden Mandal, "En önemli paydaşımız AFAD. Geleceğin risk senaryolarına göre bölgede alınacak önlemlerin önceden belirlenmesine yönelik çalışma yapan kurumumuz. Başta AFAD olmak üzere toplumdaki her paydaşla açık bilim yaklaşımıyla bu bilgiler paylaşılıyor.” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Başkanı, “İlk kez uluslararası kara sularında kendi gemimizle kendi altyapımızla en önemlisi de kendi bilim insanlarımızla, araştırmacılarımızla gerçekleştirdiğimiz sefer oldu” vurgusu yaparak, “Sadece Ege Bölgesi'nde, Kuşadası Körfezi'nde uluslararası kara sularında gerçekleştirilen ilk deprem araştırması odaklı deniz seferi oldu. Elde edeceğimiz verilerin yaşadığımız bölge başta olmak üzere dünyadaki araştırmalara da katkı olacağını düşünüyoruz." dedi.
“KUŞADASI ODAKLI DEPREMLERDE POTANSİYEL VAR”
Prof. Dr. Mandal, elde edilen verilerin analizinin Eylül ayına kadar tamamlanacağını dile getirerek, "Kuşadası odaklı depremlerde bir potansiyel var. Hangi zaman aralığında ve ne şiddette olacağı konusu Eylül ayına kadar yapacağımız çalışmalarla netleşmiş olacak." dedi.
Koordinatör İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliğinden Dr. Öğretim Üyesi Gülsen Uçarkuş ise çok kapsamlı ve disiplinli bir çalışmaya imza attıklarını vurguladı. Aldıkları karotlarda meydana gelmiş depremlerin jeolojik izlerinin analizlerini yapacaklarını belirten Uçarkuş, "Bu da bizim bölgedeki deprem riskini ortaya koymamızı sağlayacak. Şunu söyleyebiliriz; daha önce karada belli faylar biliniyordu, karada da bilinmeyen bazı fayların devamları denizde tespit edildi. Bölge için daha isabetli ve sağlam bir deprem risk analizi yapmak mümkün olacak." diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derman Dondurur da sismik verilerden yola çıkarak deprem aktivitelerini haritalandıracaklarını ve geleceğe ilişkin çalışmalar yapacaklarını ifade etti.
"Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi", geçen yıldan bu yana TÜBİTAK Acil Afet İzleme Programı çerçevesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi yürütücülüğünde, AFAD, Boğaziçi Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı iş birliğiyle gerçekleştiriliyor.
İlginizi Çekebilir